İstanbul Atatürk Hava Limanından bindiğimiz uçak, uzun çölleri aşarak güneye doğru yol aldı. Dörtbuçuk saatlik bir uçuştan sonra kumların ortasında modern bir şehire indik. Buraya ilk gelişimiz değildi. Alışkın olmamıza rağmen çaktan çıkınca yüzümüze vuran sıcak dalgası, insana saunaya giriyormuş hissi uyandırıyor. Devasa bir sauna.

دولة قطر, Devletü'l-Katar ... 160 Km. lik uzuca bir yarımadada yaşayan 2 milyon nüfusun, kişi başına düşen gayri safi milli hasıla bakımından dünyanın en zengin kişileri olduğu aklınıza gelir mi? 2009 da yapılan ölçüm bu miktarı yıllık 83.840 Dolar olarak gösteriyor. Yani aylık 7000 dolar kadar. Eh bu miktar sizleri pek yanıltmasın. Katar aynı zamanda dünyanın en pahalı yaşam alanlarından birisi.

Elbette 2022 yılında Karat'da yapılacak olan FIFA Dünya Kupası hazırlıklarının getirdiği dinamik de ekonomide hissedilmeye başlamış.

Bu azıcık nüfusa rağmen bölgenin hızla gelişen bir ülkesi. Ekonomik gelir kültürel yaşamın önünde yol alıyor. Bu hayatın her aşamasında izlenebiliyor. Yerli halk devletin desteğiyle oldukça lüks ve konforlu bir hayat sürdürebiliyor. Ticareti seven bir halk var Katar’da. Hem üst hem de alt kategoride pek çok firma faaliyet gösteriyor Katar Gıda Sektöründe. Her iki gruptan da pek çok firmayla görüşme yaptık. Alt kategori firmalarda üretim/işletim/pazarlama standartları henüz istenilen seviyede değil. Büyük firmalar bu konuda çaba içindeler.

Gıda ambalaj teknolojisi, üretim ve ürün işleme konularında çok gelişmemiş bir pazar var Katar’da. Piyasada özellikle Dubai’li firmaların pazara hakim olduğunu gözlemledik.

Yaptığımız toplantılarda, özellikle taze gıda üretimi ve dağıtımı konusunda ciddi bir algı oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Şu anda babalarından ticadeti devir almak üzere olan yeni nesil Katarlılar  mobil yaşam ve yaşamın hızına uyum konusunda daha başarılılar. Yakın gelecekte bu genç iş adamları sayesinde pazarın oldukça ivme kazanacağını söyleyebiliriz.