Bildiğiniz gibi kriz ortamlarında bile pazarın en yükselen değeri gıda ürünleri ve yemek sektörüdür. Damak tadı konusunda, binyılların komşuluğu nedeniyle İran Mutfağı ile bizim mutfağımız arasında pek çok benzeyen var. Kebaplar, tatlılar, baharat kullanımı, acı kullanımı çok yakın. Elbette Arap dünyasının kebap kullanımı bize göre biraz ağır, daha yağlı; sakatat kullanımı ise daha fazla.
Tebriz… Ortadoğu’nun en eski pazarlarından birisi. Aklımıza ilk olarak el dokuması halıları da gelse, binlerce yıllık bir uluslararası ekonomi geçmişi var Tebriz’in. Elbette biz halı almak için gitmedik Tebriz’e.
Bildiğiniz gibi kriz ortamlarında bile pazarın en yükselen değeri gıda ürünleri ve yemek sektörüdür. Damak tadı konusunda, binyılların komşuluğu nedeniyle İran Mutfağı ile bizim mutfağımız arasında pek çok benzeyen var. Kebaplar, tatlılar, baharat kullanımı, acı kullanımı çok yakın. Elbette Arap dünyasının kebap kullanımı bize göre biraz ağır, daha yağlı; sakatat kullanımı ise daha fazla.
Bir kuzey ülkeleri, bir çöl sıcakları derken dengemiz kayboldu ama ekonomi mazeret dinlemiyor.
Geçen haftalar içinde bölgedeki temsilcimiz ile buluşmak üzere yine İran’a gittik. Temsilcimiz ile birlikte bölge üreticileri ve yatırımcıları ile planlanmış toplantılarımızı yaptık. Makinelerimizi kullanan üreticilerle görüşüp eksiklerini ve sorunlarını inceledik. Yeni makine verdiğimiz müşterilerimizin eğitimlerini tamamladık.
Özellikle Türk Mutfağı’na olan ilgi ve alternatif çözümlerimizin, İran pazarında çok kısa sürede etkisini göstereceğine inanmaktayız.
Yeni gelişmeye başlayan ve uluslararası standartlara ihtiyacı olan İran gıda sektörü ‘ne modern sunum konseptleri, yeni üretim projeleri konusunda önemli projeler sunduk. Bizlerle çalışmaya başlayan firmalar hemen pazarı yönlendirmeye başladılar bile. Şimdi de projelerimizin ikinci ve üçüncü aşamaları üzerinde çalışmaya başladık.
İşte Tebriz’den izlenimlerimiz…